• HAKKIMIZDA (current)
  • EKİP
  • BASIN
  • ÇALIŞMA ALANLARI
  • YAYINLAR
  • KARİYER
  • İLETİŞİM
  • EN
  •  
 

 

  ADALET ve VERİMLİLİK

Hukuk, toplumun kültürel birikiminin düzenlediği kurallar bütünüdür. Adalet ise geçmişten geleceğe uzanan, asırlar boyu geçerliliğini her alanda koruyan kavramdır. Ekonomide Adalet, Gelir Dağılımında Adalet, Hak da Adalet, Vergi toplama da Adalet, Ücrette Adalet, Aşkta Adalet, Hak aramada Adalet, Bölgeler arası Adalet, Kalkınma da Adalet, Rekabette Adalet gibi adalet başlığı adı altında toplanabilecek daha onlarca kavram bulmak mümkün. Kanaatimizce tüm bu kavramlar "Hukukta Adalet" ana başlığı altında düşünülmeli; pek de alışık almadığımız bir şekliyle.

Günümüz dünyasında sıkça duyduğumuz istihdam, rekabet, ekonomik büyüme, toplumsal refah, dengeli, adil ve sürekli kalkınma gibi daha bir sürü kavram "verimlilik" kavramıyla ilintili değil mi?

"Verimlilik artışı bir ülkenin kalkınması, büyümesi ve yaşam standartlarını geliştirmesi açısından en olumlu bir faktördür (x)" diyen Dr. Halit Suiçmez'in bu tespitine katılmamak mümkün mü? Her şey yaşananlara nereden baktığımıza ilgili ... Ancak tüm bunlar bir düzen ve normlar bütünü ile hayat buluyor. Normlar çağa uymazsa, kültürel birikime cevap vermezse, uygulayan kadro duygusal akıldan arınmamışsa ve tarafsız değilse, hedefe giden yolun sonu maalesef dağılma ve iflastır. Zaten hukuk da en kaba tarifiyle, toplumların milletleşme sürecinde, yaşanarak ortaya çıkan değerler manzumesinin yazılı hale getirilerek yarınlara aktarılması değil midir?

İzmir I. İktisat Kongresi ile başlayan liberalleşme politikalarını takip eden AB Uyum yasaları ile hayata geçirilen yasal düzenlemeler! toplumda ne kadar kabul görmüştür? Yasama organımız Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde üç defa '1" den başlayan kanun sayısı bugün neden binlerle "3"cü defa ifade edilmektedir. Batı demokrasilerinde, yaşayan hukuk normlarında Ceza Hukukuna ait düzenlemeler artarken ülkemizde tam aksine özel hukuk düzenlemeleri artmaktadır. Yüksek Yargıda Ceza Hukukuna bakan daire sayısı Demokratik ülkelere göre neden azdır?

"Tüm bunların verimlilik-hukuk düzleminde nasıl bir irtibatı vardır?" sorusu mutlaka sorulmalıdır. Toplum olarak "sonuca odaklı" düşünce yapımız nedeniyle, birileri bizim adımıza düşünüp karar vermekte, bize de ortaya çıkanı uymak ya da onu konuşmak düşmektedir. Bu bağlamda "Sermaye-İşletme-Verimlilik-Karlılık" denklemi bir sonuçtur. Bu denklem, günümüzdeki küresel ekonomik çöküşün en önemli sebebidir. Neden? Çünkü "hak" kavramının olmadığı bir anlayışla adaleti tesis edemezsiniz. Büyürsünüz, güçlenirsiniz, ancak güçlü olduğunuzu sandığınız anda en zayıf halinizi göremezsiniz. Çoğu işletmeler, mal üretemedikleri yahut ürettiği mal ve hizmeti satamadıkları için değil, nakit sıkıntısı içine düştükleri için iflas etmektedirler. Hakça bölüşüm konusunda küresel ekonominin sonuçlarından birisi olan ve dünya ekonomisine uyum adına Türkiye'ye dayatılan "emek ücretinin düşürülmesi" çalışmaları, sanki krizden çıkışın tek reçetesi olarak sunulmaktadır. Batıda ve ülkemizdeki "harcama kampanyaları" malum. Ancak bunlar, yaraya tuz basmaktan öte geçememişlerdir.

İşte, hukuk ve verimlilik kavramları burada kendisini hissettirmektedir. Verimlilik, karlılık mıdır, yoksa hakça paylaşım mı? Vatandaşlar ya da işletmeler, herkes adalet çarkından şikâyetçi! Sorunun çözümü noktasındaysa üzerinde düşeni yapanların sayısı parmakla sayılacak kadar az.

Hukuku, genellikle taraflar, kurallar manzumesini bozmaları halinde hatırlar ve soluğu derhal mahkemelerde alırız. Bir ülke düşünün, vatandaşlarının neredeyse yarısı birbiri ile ya icralık ya mahkemelik olmuş, yani adalet arıyor.

Hukuktaki verimlilik ihtiyacı da işte tam burada karşımıza çıkıyor. Davanın en kısa zamanda ve tarafların ve kamunun vicdanını rahatsız etmeyecek bir şekilde sonuçlanmasıyla, adalet şeklen sağlanmış olacaktır. Unutulmamalıdır ki, geciken adalet, adalet değildir. Ancak unutulmaması gereken bir başka konu ise, verilen hükmün gerçekten ADİL olması gerekmektedir. Yani hüküm kuranlar tarafsız, yasaya, genel ahlaka, baskıya maruz kalmadan hüküm kurmalıdır.

Bu amaca matuf olarak, Anglo Sakson kültüründen kaynaklanan "alternatif uyuşmazlık yolları" ülkemizde de uygulanmaya çalışılmaktadır. Halbuki kendi kültürümüzce mas edilmiş uygulamalar geliştirilerek ve düzenlenerek, istenilen verimlilik düzeyine ulaşılabilir. Zaten "Ulusal Yargı Ağı Projesi (UYAP)" de bu amaçla hayata geçirildi. Proje uygulamada. Ancak çözüm üretmesi için uygulanan projenin kendisi bir sorun haline gelmiş durumda.

Günümüzde mahkemeler tarafların sekreteryası gibi çalışır. Yargı sisteminde sistemin ayrılmaz bir parçası olan avukatlık maalesef sistemin dışındadır. Mahkemelerin iş yoğunluğu biliniyor. UYAP gibi, alternatif uyuşmazlık çözüm yolları gibi gayretler var. Fakat kültürel doku izin vermediği için bu uygulamalardan pek sonuç alınamıyor. Öte yandan bir uyuşmazlık müessesesi olan tahkim, istenilen sonuca ulaşmamaktadır. Zamanla başarıya ulaşması mutlak olan bu tür düzenlemelerin eksikliklerini ortadan kaldırabilmek amacıyla, mevcut durumun iyileştirilmesi bir geçiş dönemi ile birlikte paralel planlama yapılmalıdır.

Konuyla ilgili olarak birkaç örnek vermek gerekirse; mevcut durumun iyileştirilmesi amacıyla, vatandaşlık numarası ve UYAP uygulamasına acilen işlerlik kazandırılmalıdır. Tebligat adreslerinin UYAP veri tabanındaki adreslerle uyumlu hale getirilmesine ve tebligatların bu adreslere yapılmasına dair düzenlenmeler acilen gerçekleştirilmelidir. Her ne kadar son dönemde buna ilişkin çalışmalar var ise de maalesef yetersiz olup her yeni uygulama yeni bir sorunlar yumağı oluşturmaktadır. İdari yargıda uygulanan havale sistemi, adli yargıda da uygulanmalı; böylece mahkemelerin ve kalemlerin gereksiz meşguliyeti önlenmelidir. Avukatın belge ve bilgi toplaması sağlanmalıdır. Avukatın vekil sıfatıyla tasdiklediği suretlerin teyidinin mahkemece yapılması uygulamasından vazgeçmeli, aksini iddia eden tarafın önü açılmalıdır. Çünkü Vergi Mevzuatı ve Bankacılık Kanunu "sır" kavramının arkasına sığınarak, belge ve bilgiye ulaşılmasına engel olmakta, Bilgi Edinme Kanununun uygulanmasında güçlükler yaşanmaktadır.

Mahkemelerde, duruşma açılmadan tüm delillerin toplanması, davacının tüm delillerini ve karşı tarafın delillerine karşı varsa tüm delillerini ilk duruşma gününe kadar tamamlaması yönündeki HUMK düzenlemesi özellikle Hakimler tarafından uygulamalı ve bu düzenlemeye işlerlik kazandırılmalıdır. Her ne kadar yeni 6100 Sayılı HMK bu konuyu düzenlese de alışkanlıklarını devam ettiren mahkemeler maalesef yeteri kadar kuralı uygulamamaktadır.

Adli tebligat kurumunda yaşananlar göz önünde bulundurularak; ''yok'' gösterilen tebligatların yapılamamasına sebep olan uygulama vatandaşlık numarası uygulaması ile mutlak uygulanır hale gelmelidir. HUMK'da var olan "celse cezası" uygulaması, hüküm ile birlikte bir kısım masrafların davayı kazanan tarafa da yüklenmesi şeklinde uyarlanmalıdır. Kalem personeline halkla ilişkiler eğitimi verilmelidir. Müşavir avukatlık uygulaması tek başına değil; özellikle şirketlerin mali müşavirleri ile birlikte hukuk müşavirliği hizmetinin alınması konusunda teşvik edici uygulamalar getirilmelidir. Bu konuda “Önleyici Avukatlık” tanımı yapılmalıdır. Sorun çıktıktan sonra hukuka müracaat etmek yerine sorunu yaşamadan önce hukuka uygun hareket etmek için Avukatlık Mesleği kılavuz meslek haline gelmelidir.

Bu tür düzenlemeler sorunları kaynağında çözecek yolu açacak, adalet mekanizmasının işlerliğini artıracak, adaletin tam zamanında ve kamu vicdanını rahatsız etmeyecek şekilde tecellisini sağlayacak, hukukta özlenen verimlilik düzeyinin yakalanmasını temin edecektir.
Av. Dursun Yassıkaya

Suiçmez, Dr. Halit, MPM Yayınları, No: 707, Ankara 2009

(Bu makale, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Anahtar Dergisinde yayımlanmıştır)
...

'Av. Dursun YASSIKAYA'

 

 

  • . Saklı Lider

  • . Durum Analizi

  • . Münakaşadan Müzakereye 1

  • . Münakaşadan Münazereye 2

  • . Münakaşadan Münazereye 3

  • . Bizi Tanımak

  • . Adalet ve Verimlilik

  • . Tüketici Hukukunda Araç Kiralama

  • . Yanlış Okursanız

  • . Küresel Güç

  • . Gnostik Akıl

  • . İlk Kozmos Devlet; ABD

  • . Her Geçen Gün Derinleşen Genel Küresel Kriz

  • . Akıl Tutulmasını Aşamazsanız İşimiz Zor!

  • . Denediler Başaramadılar, Vizyoner Liderlik

  • . Güncelleme

  • . Kadınlar Gününde Uzlaşmadan Uzak Yaşananlar

  • . Maden Yasası mı İhanet Yasası mı

  • . Yeni Bir Gün,Yeni Bir Umut,Yeni Bir Firsat

 

 

  • HAKKIMIZDA
  • EKİP
  • BASIN
  • ÇALIŞMA ALANLARI
  • YAYINLAR
  • KARİYER
  • İLETİŞİM
  • GOOGLE MAPS

  Adres: Fatih Sultan Mahallesi, Dumlupınar Bulvarı, 2700. Cadde, ARP Kule No: 3/30 (Kat: 15), 06790, Etimesgut/ANKARA

  Telefon: +90 312 430 71 71

   Faks: +90 312 430 60 70

  E-posta: info@yassikayahukuk.com

© 2022 YASSIKAYA Hukuk Bürosu. Tüm hakları saklıdır.