Tüm dünyada ülke ekonomilerinin en önemli yapı
taşı küçük ve orta ölçekli işletmelerdir.
Ülkemizde tüm işletmelerin %99’dan fazlası küçük
ve orta ölçekli işletmelerden (KOBİ’lerden)
oluşmaktadır. KOBİ’ler yaklaşık rakamlar ile
toplam istihdamın %70’ini,yatırımların ve
ihracatın yarısın gerçekleştirmektedir.
Dolasıyla güçlü bir ekonomik yapı güçlü KOBİ’ler
ile sağlanabilir.(Güçlü Ekonominin Anahtarı
-Doç.Dr.Sinan Esen-Utrader Yönetim Kur.Üy. ,,,,)
Dünya da üretilen 100 birim ürünün %85’ni
üreten, başta ABD olmak üzere gelişmiş ülkelerin
salgın sonrası üretiminin %35 oranında azalacağı
öngörülürken, Dünya ekonomisinde üretim bandında
%1,5 birim üretim yapan ekonomimizde yaşanacak
sıkıntıları atlatabilmemiz için Arabuluculuğa
hiç olmadığı kadar ihtiyacımız var.
Dünya ölçeğinde yaşanan COVID 19 salgının,
ekonomik etkilerini toplum olarak hissetmeye
başladık… Son yıllarda yaşanan döviz
dalgalanmaları geçmişte yaşanan ekonomik
olumsuzlukları adeta günümüzde yaşatıyor.
Hal böyle olunca, hiçbir şeyin kıymetinin
kalmadığı,karmaşık bir süreç…
Bu günü, anlayabilmemiz, yarını inşa edebilmemiz
için değişen dünyayı anlamamız gerekli..
Değişim malumunuz, düşünce şeklinizi
değiştirmekten başlıyor.. Bu değişim
evvelemirde, kazuistik bakış açısında da olmak
zorunda.. “Günümüz dünyası, hukukun teknolojiye
yön verdiği günleri geride bıraktı, teknolojinin
hukuka yön verdiği, kılavuzluk yaptığı yeni
döneme çoktan yelken açtı..
Düşünme kabiliyetimizi, algımızı, karar
gerekçelerimizi değiştirmediğimiz sürece
yenilikleri kabullenmemiz, değişime ayak
uydurmamız zaman alıyor..
Toplum olarak düşünme şeklimizi değiştiremez
isek YENİ NORMLAR DÜNYASI, kurallarına
uyumsuzluk sonucu ÇATIŞMA daha da derinleşecek.
Bir anda kendimizi, hiç bilmediğimiz, doğal
olmayan, insan aklıyla üretilen organizmalar,
Sentetik DNA’lı canlılar, yapay organlar,
Düşünen hatta kendi kendine öğrenen, savaşan
robotlar,
Yapay zekâlar,Dünyasında, bulduk…
Teknolojik-Dijital dönüşüme hazırlıksız
yakalandık.
Böyle davranmaya devam eder isek başarmamız zor
görünüyor..
Sorunu tespit etmek ve çözüm üretebilmek için
nedenlerini doğru tahlil etmemiz gerek..
05/07- Aralık 2018-2019 Tarihlerinde yapılan
“Education Berlin” toplantısında bir kavram
ortaya atıldı.. BAĞLANTISALLIK..
Toplantı da; “YERYÜZÜNDE VAR OLAN HER ŞEYİN
BİRBİRİNE İHTİYACI OLDUĞU öne çıkarıldı...
Toplumsal güveni oluşturamadık. Bu nedenle,
farklılıklarımızı zenginlik göremiyoruz. Bunun
önünde ki en büyük engel, demode psikolojik
hareketler, işlevini kaybetmiş asimetrik savaş
yöntemlerine maruz kalmamız.
Fukuyama; Toplumsal güveni kazanamayan milletler
“ekonomik ve bilimsel başarıyı sağlayamazlar”
tespitini, Adeta, Dünya güven araştırmasında
diplerde olun ülkemizi için yapmış Yoksa çok geç
olacak..
Yusuf Has Hacip- Asırlar öncesinde Kutadgu
Bilig’de,
“ Dünyanın tabiatı değişti, insanların gönlü ile
dilleri birbirine uymuyor” tespiti ile bu günü
görmüş..
Şimdi gönlümüzü ve dilimizi birbirine uydurmanın
şansını yakaladık..
Yıllardır sistemsizlikten dem vururken, zaruri
olarak değişimin ve dönüşümün evvelemirde,
sistemsizliğimizde olduğu gerçeği ile artık,
yüzleşmemiz gerek..
Dünya da var olan kavram ve paradigmaların
içinin boşaltıldığı malum, İşte kendi YENİ
DÜNYAMIZI oluşturabilmek, kendi kavram ve
paradigmalarımızı oluşturarak, DEĞİŞİM ve
DÖNÜŞÜMÜ başarabilmek için altın tepside sunulan
tarihi bir fırsat yakaladık..
Söylediklerime, bir hayal diyenleriniz
olabilir.. tüm bunları yeni dönemde anlamak,
anlatabilmek, YARINLARI İNŞA edebilmek için,
altın tepside sunulan bir bakışı açımız var
artık…
Arabuluculuk Bakış Açısı,,
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk
Kanunu; özel hukuk uyuşmazlıklarında tarafların
serbest iradeleri ile dava sırasında ya da
davadan önce sistematik teknikler uygulayarak,
görüşmek ve müzakerelerde bulunmak amacıyla
tarafları bir araya getiren, onların
birbirlerini anlamalarını ve bu suretle
çözümlerini kendilerinin üretmesini sağlamak
için aralarında iletişim sürecinin kurulmasını
gerçekleştiren, uzmanlık eğitimi almış olan
tarafsız ve bağımsız bir üçüncü kişinin
katılımıyla ve ihtiyarî olarak yürütülen
uyuşmazlık çözüm yöntemini olarak
tanımlayabiliriz. ifade ettiği şeklinde
düzenlenmiştir
Bu bakış açısı, tarihsel kültürümüzde,
coğrafyamızda, inanç değerlerimizde var.
Kısacası” SULH SÖZLEŞMESİ.. taraflar arasında
uyuşmazlıkla ortaya çıkan husumeti gerçek
anlamda ortadan kaldırarak taraflar arasında
barışı sağlayan ve buna bağlı olarak toplumsal
barışı da yeniden tesis eden uyuşmazlık çözüm
metodudur.” (Osmanlı Hukukunda Sulh
Sözleşmesi-Esra Çetinkaya)
Kur’an-ı Kerim’de Sulh Sözleşmesi; Savaş
halindeki iki topluluk arasını sulh etmeyi
emreden Hucurat suresinin 9.ayeti ile
Müslümanların kendi aralarında sulh yapmasını
emreden Enfal suresinin 1.ayetinin yanında, sulh
etmeyi Allah’ın rahmetine vesile olduğunu
bildiren yine Hucurat suresinin devam eden
10.ayeti ve sulha başvuranlara Allah tarafından
mükafat verileceği bildirilen Nisa suresinin
114.ayeti, sulhu teşvik eden ayetlerdendir.
(Osmanlı Hukukunda Sulh Sözleşmesi-Esra
Çetinkaya)
Arabuluculuğun pozisyondan, menfaate, birlikte
yol almaya evirilen bakış açısı, kirli bilgiyle
yoğrulan, sonucunda insanı daha bir açmaza
sürükleyen ortamdan çıkaracak yeni bir anlayış,
Hatta, dijital dönemde, veri zehirlenmesinin
önüne geçebilecek bakış açısı,
Menfaat odaklı, tarafların birlikte kazandığı,
bakış açısının uygulama alanı MÜZAKERE
kabiliyeti kazanabilmek şart.
Sayın Doç.Dr. Sinan Esen’in; “Ülkemizde tüm
işletmelerin %99’dan fazlası küçük ve orta
ölçekli işletmelerden (KOBİ’lerden)
oluşmaktadır” tespitine katılmamak mümkün değil.
Öyle ise, ağırlaşan ekonomik koşullarda ortaya
çıkacak ÇATIŞMA sürecinin doğru ve iyi
yönetilebilmesi, elde edilmek istenilen karlılık
ve parasal sonuçlara bir an önce ulaşılabilmesi
için Arabulucu bakışı ile müzakere etmeyi
kazanmalı ve insan kaynaklarımıza,
hukukçularımıza kazandırmalıyız.
Kriptokoin.com sitesinde; Contrarian Macro
Advisors’ın baş makro stratejisti Davit Hunter,
75 yıldır dünyanın gördüklerinden farklı
olacağını belirterek tarihi bir ekonomik çöküş
hakkında kıyamet gibi bir tahmin paylaşıyor.
TARİHİN EN BÜYÜK FİNANSAL KRİZİYLE KARŞI
KARŞIYAYIZ..
Müzakereye başlamak. Bu bizim bir samimiyet
testimiz belki de…
“Samimiyet yapılanları onurlu kılar” der, Halil
Cibran..
Kanun Koyucunun ve Siyasal otoritenin en üst
makamından en alt ilgili görevlileri kadar bu
işe inan değerli Avukat-Arabulucu
meslektaşlarımızın KAZAN-KAZAN ilkesi ile
verdiği mücadele bu gün ülkemizi arabuluculuk
alanında başarılı bir konuma oturttu…
Dünya da ki en büyük 250 Türk Müteahhitlik
firmasının 50 tanesinin ülke insanımızın
başarısı olduğu gerçeği bizi hızlı, atak bir o
kadar da birlikte iş yapmaya yönelik bakış
açısını zorunlu kılmakta..
Dünya Ticaret Örgütü’nün Dünya‘nın 2020’den
itibaren yeni sıklet merkezinin HAZAR BÖLGESİ
olduğuna ilişkin tespiti, üye ülkelere
işletmelerde Müzakere uzmanlığı oluşturulması
tavsiyesi bir başka fırsatı beraberinde
getirdi..
Ticari uyuşmazlıklarda en az maliyet, en kısa
zaman, en yüksek verimlilik esasını hayata
geçirme fırsatı yakaladık.
Unutmayalım.. ABD Silikon Vadisin de; “ ZAMAN
ŞEYTAN, HIZ İSE TANRI” mottosu var..
“Şikayet etme,
bir hikaye inşa et...
'Av. Dursun YASSIKAYA '
Adres: Fatih Sultan Mahallesi, Dumlupınar Bulvarı, 2700. Cadde, ARP Kule No: 3/30 (Kat: 15), 06790, Etimesgut/ANKARA
Telefon: +90 312 430 71 71
Faks: +90 312 430 60 70
E-posta: info@yassikayahukuk.com
© 2022 YASSIKAYA Hukuk Bürosu. Tüm hakları saklıdır.