B01
Nisan 2019 Tarihi, Türk Hinterlantında artık BİR
NİSAN ŞAKASI olarak hatırlanmamalı.
Tarihin derinliğinde yatan dertlerden alınan
dersler, Kadim Bilgi dağarcığından süzülerek
yarınlara ışık olacak yeni ufuklara evirilmeli.
Bağlantısallık adında hayatımıza nakş edilmeye
çalışılan, tarihte, Hallac-ı Mansur, İbnu’l
Arabi, Şeyh Bedrettin çizgisinin gerçek amacı,
yeni kavramlarla, yeni tanımlamalarla insanlığa
anlatılmalı ki, birilerinin yakın tarihimizde
“Allahsız bir İslam, Peygambersiz bir ümmet”
yaratma hedefinden daha ağır bir durumla
karşılaşmayalım.
Allah’ın varlığı ve birliği,”Enel Hak”,”Vahdet-i
Vücut”, şeklinde ki isimlendirmelerle, Allah’ın
varlığı ve Tekliği üzerinde tartışma yaratan, bu
gün Batının” Tanrı Kainatın kendisidir”
felsefesin de yeniden hortlayan bakış açısının,
bedelini yüzyılı aşkın bir süre Anadolu da süren
isyanlarla çok ağır ödedik.
Bu isyanlar ki, kendi içinde dönem itibariyle
tutarlı gibi görünse bile, Türklüğü yok etmeyen
tek din İslam-ı , Ebu Suud ile başlayan süreçte,
ruh ve vücut denklemini bozduğu gerçeğini şahsen
görmek gerek.. Sonucunda, Emevi geleneğinden
gelenlerin inanç adına yaptıklarının açtığı
kapanmaz yaraları sadece yaşayanlarla sınırlı
kalmayıp, gelecekte ki nesillerin adeta
DNA’larına adeta çaktı..
Matematikten, cebirden uzaklaşan, toplum…
sayılacak daha nice sonuçları,
Her iki şekilde de mağdur olan Türk,
Örselenen,asırlardır toparlanamayan, Şuuru,
Farklılıklarını zenginlik olarak gören
kucaklayan anlayışı,
Üzerine, etnik ayrımcılık sosunu da ekleyince
Dünya da yaşanan tüm gelişmelere karşı içimize
kapandık..
Dünya teknolojik olarak Endüstri 1.o yaşarken,
bizler Dolmabahçe Sarayına borç para alıyor,
dönemin Mısır Valisi’nin şürekası ile İstanbul’a
yaptığı ziyaretteki harcamalarına seviniyorduk..
Devir , Endüstri 2.0 ile meşgulken biz
Çanakkale’de tüm birikimimiz, yetişmiş beyin
gücümüzle şehit oluyorduk.
Batı,Endüstri 3.0’ın sonuçlarından uzayı keşfe
çıkarken biz öğrenci olayları ile toplumsal
ayrışmanın acı sonuçlarını yaşadık.
Bu gün Dünya, Endüstri 2.o ‘ın en ağır
sonuçlarından olduğunu tartıştığı “bireyi
önceleyen anlayıştan” Türk Kültüründe ki aileyi
önceleyen anlayışa evirildi.
Tüm,bakış açılarını da buna göre yeni
tanımlamalarla –başta geleni de BAĞLANTISALLIK-
hayatımıza kendi KADİM KAVRAMLARI gibi nakş
etmeye hazırlanıyorlar.
Özümüzde, bize ait olan bir bacağı İmam-ı Azam
Ebu Hanife (ki Türk Devlet Yapısının ruhu),
öteki bacağı İmam Gazali olan, Gövdesi Türk
Diasporası, aklı İmam Maturidi olan bir
paradigmayı hayata geçirebiliriz.
31 Mart 2019’un,Hepimize,tarihte yaşattığı
olayları bir kez daha süzgeçten geçirip, yeni
ufuklara yelken açması dileğiyle.
'Av. Dursun YASSIKAYA'
Adres: Fatih Sultan Mahallesi, Dumlupınar Bulvarı, 2700. Cadde, ARP Kule No: 3/30 (Kat: 15), 06790, Etimesgut/ANKARA
Telefon: +90 312 430 71 71
Faks: +90 312 430 60 70
E-posta: info@yassikayahukuk.com
© 2022 YASSIKAYA Hukuk Bürosu. Tüm hakları saklıdır.