Birkaç yazımda Türkiye’nin dünya da ki teknolojik, ekonomik, siyasi ve tarihi konumunu, kısa analiz ederek kürede ki yerimizin koordinatları hakkında bilgi tazelemiştik.

Ülkemizin dünyamızda ki bilimsel,siyasi, ekonomik ve sair koordinatını gerçekçi bir şekilde kavrayabilmek için eğitim ve bilim dünyasına da önemli bir adım atmamız gerektiğini ifade etmiştim.

Türkiye’den sonra Almanya’nın dosyasını açmış kısa bir analiz yapmıştım. Gözümüzün önünde duran bir devletin ebatlarını yazmak ve teslim etmek kendi stratejilerinizi gelecek dönemler için uygulanabilir yapabilmenin başlangıcıdır.

Yalnız yazdıklarımızın bir tespit olduğu gerçeğini bakan körlüğün fark etmeyerek istihbarat olarak algılayan tutumlarından da rahatsısız.

Bir Türk olarak içinde yaşadığımız dünyada gerçek gücümüzü bilmek için diğer devletleri ve milletleri iyi analiz etmek gerekiyor. Bunun için de realist hatta sürrealist im. Bunun bir sakıncası yok. Bilenler için bir analiz tekniği. !!

Bu bağlamda günümüzün en çok tartışılan en az incelenen en çok düşman olunan,en çok tartışılan ve en az incelenen devletlerinden biri de olan ABD (Amerika Birleşik Devletleri) dosyasını da çok ana hatları ile açmakta fayda var.

Bilindiği gibi geçtiğimiz yüzyıl bir ABD YÜZYILI OLDU. Bu yüzyılın ilk çeyreği de ABD nin damgasını taşıyacaktır. 21. Yüzyıl bir Alman yüzyılı olacaktır dediğimde çatılan kaşları, dikkat kesilen gözleri, kabartılan kulakları, irkilen insanları ve devletleri , şirketleri gözlemledim.

Çok değil 10 yıl sonra öngöremediğimiz farklılıkta, bir dünyada yaşayacağız. Bilim kurgunun hayal sınırlarının çok ötesinde bir dünyanın bireyleri olmamızı kim, ne engelleyebilir?

Bu yeni dünyanın en ışıldayan devletinin ABD olacağının altını çizeyim ve sebeplerini açıklayayım.

Dünyamızın ilk Galaktik Devleti yada Kozmos-tik Devleti ABD olacaktır. ABD nin uzay biliminde ve teknolojisinde aldığı mesafeyi yakın zamanda kapatabilecek bir devlet yok. Önümüzde ki yıllarda ilk defa dünyamızın Kozmosta ki diğer “yapı”lar tarafından nasıl mercek altına alındığını ve “dünya”ya yönelik nasıl bir açılım yapacaklarına tanık olacağız. Bu açılımın ilk muhatabı olmaya hazır tek devlet şu anda ABD. ABD bu alanda yapacağı liderlik için gerekli şartların önemli bir kısmına sahip. Dünyayı ve evreni kadim bilgilerin ışığında irdeleyen ve örgüleyen ABD,bir çok kadim bilgiye en önce vakıf olan bir paktın lideri. Bu “bilimsel cephe”nin çözdüğü sırlar ABD’nin 2025 lerden itibaren elit nüfusunu uzaya taşıyacağını ve uzayda yaşatacağını ortaya koyuyor. ABD nin bunun için harcadığı bilimsel çabayı şu anda harcayabilecek bir başka devlet yok.

İkinci olarak ABD de yine bilişim teknolojilerini önümüzde ki yıllarda öngörülerin üzerinde gelişeceği ve geliştirileceği ülke olma vasfını koruyor ve hızla geliştiriyor.

İnsan beyninin performansını hipergeometrik oranda artıracak çalışmalar ABD nin liderliğini yaptığı bilimsel cephe tarafından gerçekleştiriliyor. Bu ise insanoğlunun geniş anlamda kozmosu (tüm evrenleri) algılamasını ve kozmosun diğer “unsur”ları ile iletişimini sağlayacaktır.

Kosmosun iletişim dilinin matematik olduğunu matematiğin yazılım olarak dünyamızı işlettiğini ve dahada artan oranda işleteceğini biliyoruz. Dolayısı ile ABD kozmosun yazılımın çözecek ilk devlet olma unvanını alacak.

Üçüncü olarak ABD nin liderliğini yaptığı bilimsel cephe biyo teknoloji ve genetik bilimi ile ilgili yaptığı araştırmalar ve ulaştığı aşama itibarı ile modifiye edilmiş ve ekstra yeteneklerle donatılmış “insan” ve başka ürünleri oluşturarak başka ortamlara uyumu sağlayabilecek türleri “organize” konusunda elde ettiği başarı ile kozmosta kendine yeni bir kulvar açmanın tam eşiğindedir. Bu eşiği şu anda yakalayabilecek başka devlet yoktur. (ABD nin bilimsel cephesinde yer alanlar hariç)

Dördüncü olarak,ABD nin yine şu ana kadar yaptığı araştırmalar sonunda kadim bilgeliğin önemli sırlarını çözdüğünü ve sırları bilimsel araştırma merkezlerinde birer birer gündeme teknoloji, bilim, sanat, askerlik, strateji,bilişim, tıp, biyoteknoloji, genetik,uzay bilimleri,matemitk, fizik, kimya, geometri, uzay matematiği, uzay geometrisi ve uzay fiziği gibi bir çok alana “ürün” haline getirerek almakta olduğunu belirteyim.

Bunun bilimsel bir uçuş üstelik sesten bir hızlı bir uçuş hatta bir nevi dünyamızdan kopuş ve galakside başka bir yörüngeye konuşlanma olarak sonuçlanacağını analiz etmek abartılı değildir.

ABD nin kadim bilgeliğe ve kutsal kitaplara yönelik tuttuğu mercek bugün onu dünya liginden kozmosta başka bir lige taşımıştır diye düşünebiliriz. ABD nin dünyada ki misyonunu bir nevi başka bir ülkeye devredeceğini ve bunu şu anda almaya en hazır ülkenin de Almanya olduğunu ve Almanya’nın bu misyonu bir “ birlikle” alacağını söylemekle yetineyim.

Beşinci olarak ABD nin istihbarat ağının bu gün geldiği nokta yine hayal gücün uzağındadır. Bu istihbaratın sağladığı inanılmaz genişlik ve derinlikteki bakışın sağladığı stratejik çeşitlilik ABD nin algılanışını analizini ve öngörülmesini önemli oranda perdeliyor. Bu perdenin ardına olup bitenleri biz değil ABD liler yazsın istiyoruz. Bizim yazdıklarımızı tespit olarak okuyup istihbarat olarak değerlendirmeden tabii…

Dolayısı ile ABD yi algılamak, analiz etmek, öngörmek ve anlaşmak veya birlikte “stratejik ortak” olarak yol almak için ABD nin sahip olduklarını bilmek gerekmektedir. Bunları bilmeden ABD ye her türlü etiketi yapıştırmayı kolaycılık olarak görüyoruz

Kürede ABD ile yol almak biraz Hz.Musa ile Hz. Hızır’ın arkadaşlığına benzetilebilir. Ama bunun abartılarak değerlendirilmesi Devlet Tanrı olur mu? Sorusuna verilecek bir cevabı da cebinizde taşımanızı gerektirir… ABD yi artık bir dünya devleti olarak değil dünyadan kopmuş bir “uzay aracı” olarak yeni yörüngesini arayan bir “gezgin” olarak görünüz. Dünya realiteleri ve gaileleri artık ABD yi pek ilgilendirmemekte...