Başlığa bakıp birilerinin müstehzi
gülümseyeceğini düşünebiliyorum. Ne yazık ki
tarihimi bilmiyoruz. Daha acı gerçek hiçbir şey
bilmiyoruz. Maalesef bilmediğimizi de bilmiyoruz
ve kabul etmiyoruz.
Binlerce yıllık tarihimizi ,sosyolojik, askeri,
istihbarı, ekonomik, etnik, dini, idari mali,
ticari v.b. açılardan ele alan kaç tane eserimiz
var? Hiç baktınız mı? Bu konuda ahkam kesmek
kolay da en alt veri tabanı hakkında ne
biliyorsunuz?
İslam’la tanışmamız ve İslam olmamız
İslamiyet’le yaşıt. Acaba İslam tarihini biliyor
muyuz?
Osmanlı ile ilgili en kapsamlı tarihi kimler
yazdı, biliyor muyuz?
En kapsamlı İslam tarihi eserleri hangi
yabancıların imzasını taşıyor biliyor muyuz?
Hepsini geçelim. Yakın tarih ile ilgili ahkam
kesmeden önce Osmanlı’nın son 500 yılını ele
alalım ya da son 150 yılını inceleyelim.
Yüreğiniz dayanabilecek mi? Bir Sarıkamış’ı
dilimize doladık. Oysa tarihimizde kaç tane
Sarıkamış var biliyor muyuz?
Kimine göre Kurtuluş Savaşı bize göre İstiklal
Mücadelemiz ile ilgili kaç cilt inceleme var;
var olanlar da kimler tarafından yazılmış?
Biliyor muyuz.? Yazılanların kimlerin, kimin
adına, yazdığını öğrendiğiniz de utanacak
mısınız?
Atatürk ile ilgili eserlerin sayısını ve
yazarlarına bakınız. Manzara karşısında
utanmayın. Cumhuriyet tarihimize bakalım. Ne
yazmışız? Hiçbir şey. Daha Mondros’u, Sevr’i,
Lozan’ı yazamamışız.
Cumhuriyet’i 1922’de kurmaya başladık. Şeyh Said
isyanını Dersim’i, Zilan olayını, İstiklal
Mahkemelerini, CHP’yi, DP’yi, Cumhuriyet öncesi
Osmanlı’daki İslam’ı, Cumhuriyet’ten sonra
Türkiye’de ki İslam’ı ciddi ciddi araştırıp
tahlil edip çeşitli açılardan inceleyip
Türkiye’nin idari, anayasal, etnik, dini,
ekonomik, mali ,siyasal, sosyal operasyonlara
uğrayıp uğramadığını analiz edip gerekli
dersleri çıkarabildik mi?
1933-1945 Arasını inceleyen kitap sayısı kaç
bizlerin yazdığı. 1945-1960 arasını kaç Türk,
Feroz Ahmad gibi inceledi.1836-1938 Yılları
arasını yazan yabancıların isimlerini ve
kitaplarını alt alta yazsak insan içine
çıkamayız.
Kaç yüzyıl Osmanlı, Emperyalizmin kuklası olmuş,
serinkanlılıkla, kızmadan, ön yargılardan uzak
inceledik mi?
Emperyalizmin Cumhuriyet’e kaç koldan saldırıp,
hangi, dini, etnik, sosyolojik, mali, askeri,
hukuki, idari, ekonomik, teknolojik bilimsel
zaafları ciddi kazanımlara dönüştürdüğünü gün
gün, ay ay, yıl yıl yazabildik mi?
1960-1970/ 170-1980/1980-1993/1993-2002/
2002-2014 Tarihsel evrelerini ideolojik olmadan,
saldırmadan ve savunmadan, iç ve dış
boyutlarıyla tarafsız şekilde ele almış kaç
kitabımız, kaç akademisyenimiz var?
Aynaya bakmadan geçmişi, bugünü karalamak kolay.
Birey olarak kendimizi muhasebeye tabi tutmadan,
önümüze geleni suçlamak kolay. Kaçınız, Yıldırım
Beyazıt Han’ın, Sultan II Abdülhamit Han’ın,
Sultan Vahdettin’in, Atatürk’ün verdiği
kararları vermek zorunda kaldınız? Ne yaşadınız?
Elinizi bu ülke, bu millet için ne kadar taşın
altına koydunuz? 1946’yı anlamadan 1960’ı
anlayabilir misiniz? 1950-1953 arasında ki
teknolojik ve diplomatik planları bilmeden 1960
darbesini anlayıp analiz edebilir misiniz?
1968 Kuşağını bilmeden 1970-1980 arasını nasıl
yorumlarsınız? 1964-1969 arasına bakmadan 12
Martı nasıl anlarsınız. Acaba 1960 ile 1970
arasını anlatan kaç yazarımız, kaç kitabımız
var? Araştırma zahmetinde bulundunuz mu?
1980 Darbesi ile yazılan her şey bir satıra
sığdırıldı. “Bizimkiler başardı”. 12 Eylül 1980
Darbesini anlamadan 1980 sonrasını nasıl anlayıp
yöneteceksiniz.
Daha açık söyleyelim. Yönetici yetiştiremiyoruz.
Osmanlı’dan beri kendimizi gerçekçi bir analize
tutmadan bu günü ve yarını yönetemeyiz.
Osmanlı’yı ne yerin dibine batıralım, ne göklere
çıkaralım. Atatürk’ü tanrılaştırmayalım.
Cumhuriyeti sadece dini ve etnik ideoloji
açısından okumayalım. Böyle yaptığımız müddetçe
emperyalizm yeni nifak tohumları ekecek verimli
toplumsal alanlar bulur.
Daha acısı ne biliyor musunuz? Emperyalizmi
suçluyoruz. Hiç emperyalistlerin
üniversitelerine, kütüphanelerine, araştırma
merkezlerine, devlet arşivlerine, bakma ihtiyacı
hissettiniz mi? Buralar da, Türklerle ,
İranlılarla, Araplarla, Ruslarla, Türk
Toplulukları, Balkan ve Kafkas Toplulukları
İslam ile ilgili kaç tane ön yargısız, tarafsız,
bilimsel çalışmanın sadece anlamak ve gerçeği
yakalamak için yazılmış eser olduğunu biliyor
musunuz? Raporların, notların sayısını biliyor
musunuz? Kiliselerin Türklerle , İslam’la ilgili
tuttuğu notların ne kadarını biliyorsunuz?
Bunlar merhum Özal döneminde 1990 yılı
itibarıyla ortaya çıkarılmıştı. 1990’an sonra
son 24 yılı da biliyoruz. Sizler bu ülke için,
bu millet için, İslam için, Müslümanlar için
Araplar, İranlılar, Ruslar, Kafkas Halkları,
Balkan Halkları için emperyalistler kadar
araştırıp, analiz edip, düşünüp yazdınız mı?
İlgisizliğimizden, bilgisizliğimizden,
tembelliğimizden, neme lazımcılığımızdan,
utanmamız gerek. Gidin bakın emperyalist ya da
batılı ya da her türden hegoman dediklerinize
inanılmaz bir çalışmaları var.
Şimdi oturup başımıza gelenleri anlamaya
çalışmak yerine yine birilerini suçluyoruz.
Bilimi, bilgiyi, teknolojiyi, hukuku, hür türlü
enformasyonu insanlığı sömürmek için
kullandığından dolayı egemenleri,
emperyalistleri, batılıları, kapitalistleri
suçlayalım. Kötüleyelim. Onlar kadar çaba
harcamadan, onlardan daha fazla çalışmadan nasıl
onlarla mücadele edeceğiz.
Ahkam kesmek kolay ..
Bizleri, tüm dünyayı ince eleyip sık okuyan bu
egemenlerin bizlerin tüm hücrelerini
bildiklerini bilelim yeter. Örnek vermek
gerekirse; IŞİD kaç tane Amerikalı, İngiliz, Rus
Yahudi öldürdü? IŞİD kaç tane Türk öldürdü? Bu
kıyaslama bile sahada olmadığımız kılcal
damarlara gezinemediğimizı gösteriyor.
Başka bir örnek Ebola hastalığından ölen kaç
sağlık adamımız var? Batılı kaç doktor hemşire
Eboladan öldü? Batı Afrika da Ebola ile mücadele
eden kaç Türk var?
Maalesef biz içeride birbirimizle Atatürk’ü,
Cumhuriyet’i, aklamak ve karalamakla uğraşırken
ve uğraştırılırken, İslam Dünyası Şiicilik,
Sünnicilik oynarken, coğrafyamız, etnikçilik ile
yatıp kalkıp kendine temelsiz asaletler üretmeye
çalışırken, emperyalistler, kapitalistler,
batılılar, hegemonlar, adına ne derseniz deyin
dünyayı tarıyorlar, çalışıyorlar, ölüyorlar ve
başarıyorlar. Biler de tarıyoruz ama onlara
çalışıyoruz. Çünkü daha nasıl çalışacağımızı
bilmiyoruz. Çünkü onların yazılımları ile
çalışıyor ve onlara yardım ediyoruz. Çünkü
sistemi onlar kurmuşlar. Baktığınızda adamların
elinde ki bilginin milyonda biri bizde var mı?
Adamların çalışmasının milyonda biri bizde var
mı? Acaba bu asimetrik durumu lehimize çevirmek
için ne kadar kafa yormuşuz? Türkler tüm bunlara
kafa yorduğu için mi kötü oluyor? Utanalım ve
çalışalım. SUN TZU’ yu okuyun demeyeyim.
Ürettikleri her şeyi okuyalım. Sonra da kendi
bilgimizle sentezleyip kendi yolumuzu çizelim.
Evet utanalım ve çalışalım...
'Av. Dursun YASSIKAYA'
Adres: Fatih Sultan Mahallesi, Dumlupınar Bulvarı, 2700. Cadde, ARP Kule No: 3/30 (Kat: 15), 06790, Etimesgut/ANKARA
Telefon: +90 312 430 71 71
Faks: +90 312 430 60 70
E-posta: info@yassikayahukuk.com
© 2022 YASSIKAYA Hukuk Bürosu. Tüm hakları saklıdır.