Dünya tarihini incelemediğimiz, kendi tarihimizi
incelemediğimiz ve bilmediğimiz için neleri
gözden kaçırdığımızı bilmiyoruz.
(KASMER) Küresel Analizler ve Stratejiler
Merkezi olarak ülkemizin milletimizin ve
insanlığın hayrına, bir çok çalışmayı yapacağız.
Ülkemizin milletimizin, devletimizin,
hükümetimizin,kardeş ve akraba topluluklarımızın
yeteneklerini en üst derecede kullanılabilen,
üretebilen, insanlar olmasını sağlayacak ve
dünyadaki amansız rekabet ortamında daha güçlü
olmalarını temin edecek katkıyı yapmaya bu
alanda liderlik yapmaya üstün gayret
göstereceğiz.
Küresel ve bölgesel güç olmak istiyorsanız işe
tarihden başlamanız gerekir. Dilden başlamanız
gerekir.
Tarihide ilk kürüsel güç olan Millet ittifakla
TÜRKLERDİR. Bu yüzden dünyada hakkında en çok
kitap yazılan milllet de Türklerdir.
1535 Küresel güç olmanın belki son noktasıdır;
biz Türkler ve geniş anlamda milletimiz için.
Buna ileride temas edeceğiz. Küresel güç olmanın
vasıtaları, gerekleri iki istisna dışında
değişiktir. Geniş anlamda istihbarat ve askeri
üstünlük.
Daha sonra buna, teknoloji, silah endüstrisi,
havacılık, bilimin her türlüsü, medya, siyaset,
ekonomik ve nihayet en geniş anlamı ile strateji
eklendi.
Şimdi küresel gücün en önemli merkezi Amerika
Birleşik Devletleri'ndeyim. Onyedi günlük
gezinin son akşamı yazıyı kaleme almak elzem
oldu. KASMER olarak değerlendirmemiz-ABD yi
tanımadan küresel güç, bölgesel güç ve sair
güçlerin tanımı yapılamaz.
ABD yi ve Batı yı en iyi tanıyan bir merkeziz.
KASMER (Küresel Analizler ve Stratejiler
Merkezi) olarak bu bağlamda çok farklı
gözlemlerimiz ve analizlerimiz var.
Özellikle İngiltere, sonra Fransa, ilaveten
İspanya, Portekiz ve Almanya en son olarak da
ABD yi incelemeden ( ama nasıl inceleyeceğiniz
konusu önemli tabii), gücün, küresel gücün
geçirdiği evreleri ve geldiği son noktayı
bilemezsiniz.
Yiğidi öldür hakkını da ver der atasözümüz.
Yiğidin hakkını vermeye Türkler den, Çinlilerden
başlamalı ve ABD ile bitirmeliyiz.
Acaba Coğrafi keşifler üzerine kaç kitap okuduk.
Yazdık demiyorum. İpek yolu üzerine kaç tane
kitap okuduk. Yine yazdık demiyorum. Bilimdeki
keşifler, icatlar üzerine batıda kaç kitap
yazılmıştır; biz de kaç kitap.
İşte Alman, İngiliz, Japon,ABD kütüphanelerine,
üniversitelerine, devlet mekanizmasına, askeri
ve istihbari yapılarına, diplomasileri,
ekonomileri, teknolojisine baktığımız zaman
ister istemez çok derin bir üzüntüye
kapılıyorsunuz.
Hollywood u, Harvard ı MIT ye bakın yeter
diyeceğim.Ama Silikon Vadisi gibi daha onlarca
yüzlerce merkez saymak mümkün. Zaten KASMER
olarak ABD deyiz. İngiltere, Fransa, Almanya,
Japonya, Rusya, İsrail ve Singapur ve daha bir
çok yerdeyiz.
Ama bizim buralarda olmamız çok farklı. Batıyı
çok farklı açılardan inceliyoruz. Yepyeni bir
teknikle bakıyoruz.
ABD ye ve genel olarak Batıya , egemenlere,
kapitalistlere küresel güçlere nefret
duyabilir,kızabilir, yerden yere vurabilirsiniz.
Ama başka bir açıdan bakınca ilahi adalet de
diyebilir ve Allah ın adaletine daha bir hayran
olabilirsiniz.
Allah ı en çok zikreden İslam coğrafyası
diyebiliriz ama Allah ın neredeyse evrendeki
varlığının an be an keşfedilip, mikron mikron
tanımlandığı yer batıdır, Japonya dır. Yani
Allah ı da (haşa) batılılara kaptırdık desek
yeridir.
Bundan alınganlık gösterenler olabilir ancak OKU
ayeti ve dürüstlük ve çalışma üzerine ticaret
ahlakı üzerine ayetleri hatırlatmak da fayda
var.
Maddenin, evrenin, her şeyin Allah ı zikrine
iman ediyoruz ama çalışmakla meşgul olmadığımız
için emrin yerine getirilmesini batıdan
öğreniyoruz.Çünkü bizim coğrafyamız bu bakımdan
da batıdan inanılmaz uzakta.
Bilimde, teknolojide ve icatlarda yoluyla
aldıkları mesafeyi kapatmamız imkansız gibi.
Üniversitelerde, araştırma merkezlerinde,
laboratuvarlarında nelerle ilgili çalıştıklarını
alt alta yazsak ve ilan etsek çocuklarımızın
yüzüne bakamayız.
Küresel güç olmak için neler bildiklerini,
bilmeleri gerektiğini ve nerelere girilmesinin
gerektiğini zaten biliyorlar.
Biz daha piri Reis haritasının sırrını, ilmini
bilmiyorken ve hakkıyla araştırmıyorken, Orhun
Kitabeleri ile ilgili ciltler dolusu
yazamıyorken, Artukoğullarını Anadolu da
oluduğumuz halde bilmiyorken, buralarda bu
konuda yapılan çalışmaları öğrenince daha bir
yüzümüz kızarıyor.
Geçenlerde internette gezinirken Başbakanlık
danışmanlarından Sayın Muhammed Taha
Gergerlioğlu nun Sbernetik Siyaset le ilgili
Hasan Kalyoncu Üniversitesi nde bir toplantı
yaptığını okuduk. Haliyle sevindik.
Batının bu konuda aldığı mesafeyi bilince ister
istemez geç kaldık ama yakalayabiliriz diye
inanıyoruz.
Ayhan Songar hoca nın Sbernetik kitabıın yazalı
kaç yıl oldu.
ABD yi böyle karmakarışık duygular içerisinde
gezdim. Gözlemledim.
ABD ye Avrupa dan göçlerle ilgili kaç kitap
okuduk. Kaç araştırma yaptık. Bu soru önemli
değilmi?
Niye sadece Osmanlı yı baz alalım. İslam Dünyası
nerede.?. Batı batı olurken bizler ne
yapıyorduk.?
Bugün Batı ve tüm egemenler dünyayı yeniden
dizayn edip paylaşırken ve ülkelerarası gelir
dağılımı yeniden planlanırken biz ne
yapıyoruz?...
ABD den bakınca Türkiye nin son 12 yılda Adalet
ve Kalkınma Partisi Hükümetleri ile yakaladığı
hamleyi gözlemlememek ve hakkını teslim etmemek
mümkün mü!?.
Evet yeterli değil, eleştirilecek çok fazla yönü
var,hatta ehven-i şer diye düşünülebilir,ama
önemli bir hamle. Objektif olmak şart. Sorunları
tespit edip çözüm üretmek için...
Türkiye dünyada inanılmaz bir noktada. Bunu
artık biliyoruz. Acaba kürüsel imar planındaki
değişiklikler bu jeostratejik konumumuzu ne
kadar etkileyecek?.. Bu konuda ABD de yazılan
olası senoryaları alt alta yazsak yine derin bir
utanç duyacağız. Ama bizim ülkemizde bu konuda
neredeyse ciddi anlamda hiç bir eser yok.
Yine İngiltere de , Almanya da, Hollan da da,
Faransa da, İsrail de, Japonya da Çinde, Türkiye
nin gelecekteki olası statüsü ile ilgili
yazılanları ve yazılmakta olanlara bakınca "yeni
bir istiklal savaşına hazırlanmaktan başka yol
yok*" diyorsunuz.
Bu sebeple küresel güçlerin yaptıklarına mercek
tutunca KASMER olarak yükümüzün ağırlığını daha
iyi anlıyoruz.
Bu bağlamda ilk olarak dini ideolojik, etnik
ideolojik çekişmelerden bir an önce sıyrılıp
yeniden şekillendirilen dünyada yerimizi
almalıyız.
Mevcut şartlarda sevsek de sevmesek de mevcut
siyasi oyunculara, iktidara destek vermek Recep
Tayyip Erdoğan ve Ahmet Davutoğlu nun en
kapsamlı şekilde desteklenmesi gerektiği
sonucuna ulaşmamak mümkün değil. Doğru yol
göstericiliğine Türkiye nin ihtiyacı var. Kısır
çekişmelerden dar siyasi bakış açışı ile çıkmak
mümkün değil. Makam ve koltuk sevdası etnik ve
idelojik kavgalar yerine neyle karşı karşıya
olduğumuzun bir an önce farkına varılmalı,
varmalıyız...
Mevcut Hükümetin ve Cumhurbaşkanlığının bu
küresel taarruzu yalnız başlarına
karşılayabilmesi mümkün görülmüyor.milletçe
dedteklemeliyiz...Eteğimizde ki taşları döküp
her geçen gün ağırlaşan ve daha da ağırlaşacak
küresel taarruza karşı elimizden geleni yapmak
ve Türkiye nin hamlesini devam ettirmek kürede
istenilen boyutta var olabilmenin gereklerinden.
Bu konuda ben daha iyisini yaparım iddiasında
olanların çalışmalarına bakıp değerlendirmekten
uzak durmayız...
'Av. Dursun YASSIKAYA'
Adres: Fatih Sultan Mahallesi, Dumlupınar Bulvarı, 2700. Cadde, ARP Kule No: 3/30 (Kat: 15), 06790, Etimesgut/ANKARA
Telefon: +90 312 430 71 71
Faks: +90 312 430 60 70
E-posta: info@yassikayahukuk.com
© 2022 YASSIKAYA Hukuk Bürosu. Tüm hakları saklıdır.